Hayatınızdaki engeller, başarı basamaklarınız olsun...

09:20 Unknown 0 Comments


Mevlana der ki; “Üzülme! Ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir”...

Mevlana bu sözü ile insanların, yaşamları boyunca başlarına gelen bir durumu açıklamaktadır..

Her zaman hayattan bir isteğimiz, bir beklentimiz vardır. Hepimiz, hayallerimize ulaşmak için yaşıyoruz. Ve hayallerimize ulaşmayı, kendimize amaç ediniyoruz. Ama hayallerimize ulaşmak için yürüdüğümüz bu yolda, bir takım zorluklarla ve güçlüklerle karşılaşıyoruz..

Güzel ve bilinmiş “Yoluna Taş Koymak” başlıklı hikaye ile devam edeyim. Hikayeyi biraz da süsleyerek..

“Zamanların birin de bir kral varmış. Kral sarayına gelen yolun ortasına kocaman bir “kaya” koydurmuş. Sonra da penceresinde başlamış beklemeye. Bakalım saraya gelenler, kayayı gördüğü zaman ne yapacaklardı..

Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları ve saray görevlileri birer birer gelmişler. Hepsi de kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Kayayı kaldırmak bir yana dursun, aralarında kralı yüksek sesle eleştirenler bile olmuş. ‘Halkından hem vergi alıyor hem de yolları temiz tutmuyor’diye. Penceresinde olanları izleyen kral ise, duyduklarına sadece tebessüm etmiş..

Bir süre sonra saraya sebze ve meyve getiren bir köylü yolda görünmüş. Köylü yolun ortasındaki kayayı görünce, sırtındaki küfeyi yere indirip iki eli ile kayaya sarılmış ve zorlanarak itmeye başlamış. Sonunda kan ter için de kayayı yolun kenarına çekmiş. Küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın eski yerinde bir “kese”nin durduğunu farketmiş. Keseyi açtığında ise bir de ne görsün, kese altın doluymuş. İçinde de kralın notu varmış ve şöyle yazıyormuş; ‘Bu altınlar, kayayı yoldan çeken kişiye aittir’..

İşte, hayat da böyledir! Hayat akıp giderken, karşımıza çıkan engellerden yakınıyor muyuz? Yoksa çözüm bulmak için gayret mi gösteriyoruz?

Okuyanlar hatırlayacaktır, daha önce bir blog yazımda “Hayat, hep yorar zaten insanı. Çalışsan da yorulursun, konuşsan da yorulursun... Aslında bakacak olursak, insanı, ne işi, ne zaman ne de mekan yorar. İnsanı, insan yorar..” demiştim.. Başarmak için çabaladığımız hayat yolunda da önümüze çıkan engellere yine insanlar sebep olmuyor mu?! Evet diyorsanız, bende sizlere ayağınıza takılmalarına izin vermeyin diyorum;)

 “Dağ ne kadar yüce olsa, yol onun üstünden aşar” Atasözünü hatırlamak tam da yerinde olur bence. Bu Atasözünün açıklaması ise şöyledir;

•“Güçlünün daha güçlüsü, yetkilinin daha yetkilisi, yönetilmez sanılanın bir yöneteni vardır,
•Çözümü güç meselelerin, yenilmesi imkansız gibi görünen zorlukların da üstesinden gelinebilecek bir yol vardır. Yeter ki gerekli azim, sabır ve cesaret gösterilsin, yılgınlığa düşülmesin.”

Bize ilk başlarda çok zor görünen şeyler ya da karşımıza çıkan veya çıkartılan engeller, hemen geri çekilmemize sebep olabilir. Azmimiz kuvvetini kaybeder ve yapmak istediğimiz her ne ise hevesimiz kırılır, dizlerimizin dermanı kesilir. Bir sonuç alamamanın verdiği manevi yorgunlukla yıkılır kalırız. Ama azimli olursak ve gerçekten başarmak istersek asla vazgeçmeyiz. Çünkü ‘azmin elinden kurtuluş olmaz’ derler. Bilmeliyiz ki, aşılamayacak hiç bir engel yoktur. Engeller zaten batan dikenlere rağmen aşılmak ve varmak istediğimiz amacımıza ulaşmak içindir. Eğer bu yolda kararlıysak, yıkılıp kalmak yerine tam tersi daha da güçlenmeliyiz..

Herşeyden önce insan, gerçekçi olmalıdır. Hayata toz pembe gözlerle bakıp da sonrasında hayal kırıklıkları yaşamamak için, karşısına çıkabilecek zorluklara karşı aklını ve mantığını kullanıp planlı olmalı ve davasına inanmalıdır. Engeller, azimli insanları başarıya giden yolda kamçılayan manevi güçlerdir. İnsan önce ne istediğini, ne yapması gerektiğini bilmelidir. Sonra ise iradesine, azmine ve cesaretine güvenip hedefine ulaşmalıdır.

Yürüdüğünüz yolda, önünüze çıkan engellere “basamak” gözüyle bakar ve üzerine basıp yükselirseniz, onları geçtikten sonra bir sonraki basamaktan aşağıya tebessüm ile bakmanın keyfini yaşayabilirsiniz!

Ne zaman zorlukla karşılassak vazgeçmek yerine, başarıya yaklaştığımız için mutlu olmalıyız. Çünkü, hayat sınav gibidir. Bazen takılıp kalırız ve yürüdüğümüz yoldan geri döneriz, bazen de sonuna kadar mücadele ederiz. Azimli olursak, zafer bizim olabilir ve emek vererek çalıştığımız zaman engeller “engel” olmaktan çıkacaktır..

Bu haftaki yazımı, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile bitireyim izninizle;

“Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem, o işe neler mani olur diye düşünürüm. Engelleri ortadan kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür”...

Mutlu hafta sonları...

Sevgilerimle,
Atiye Bıçak





You Might Also Like

0 yorum: