Plansız, Programsız bir hayat nasıl olur acaba?

10:48 Unknown 0 Comments


İçinde bir yerlerde yaşanmamışlıklar mı var? Yoksa, çocuksu hevesle başlayıp yarım kalan isteklerin mi var? Yapmak istediklerin, kabuğundan çıkıp hayat bulamıyor mu? İçeride sıkışıp kalıyor, can verip de veda mı ediyor sana?

Ne kadar çok soru ile başladım yazıma değil mi? Belki de senin kendine soramadığın sorularla, ben buradan sesleniyorum sana..

Belli düşüncelere hapseder ve biçimlendirilmiş bir çerçeve gibi hayat yaşamaya mecbur kılarsın kendini. Hatta o kadar ciddiye alırsın ki bu kalıplanmış mecburiyeti, ileriye dönük planlar programlar yaparsın. Bir de üstüne; ‘Bir daha asla yapmayacağım’ dersin ya! İşte söylediğin bu cümleye çok dikkat et! Bunu söylediğin andan itibaren, kendine olan samimiyet sınavın, başlar. Asla yapmam dediğin şey, en sevdiğin kişinin elinden, dilinden, gözünden gelir önüne. Eğer ona da, hayır dersen, geçersin sınavı..

Hayat zaten bir sınav!

Yaparım veya asla yapmam dediğin her ne ise, söylediğin andan itibaren başlar senin sınavın. Ve sen artık söylediğin sözlerin esiri olmuşsundur. Hani derler ya; ‘Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiridir’..

İnsan; Her söylediği kelimenin mahkumu olduğunu ve başını öne eğmeden, dik bir şekilde doğru yönü bulması gerektiğini bilecek! Bilecek ki, söyledikleri sadece kısa vadeli hisleri kapsamasın, mahkumiyet gibi görünse de özgür hissetsin kendini..

Kendini en güçlü hissettiğin zamanlar olur ya hani, öyle zamanlarda büyük sözler söylemeye yeterli olduğunu düşünürsün ve milyonlarca kelimeyi sanki hedefine kesin isabet edecekmiş gibi, ok atarcasına fırlatırsın. Ama bir de bakarsın ki, o attığın oklar sana geri dönmeye başlamıştır. Ne kadar büyükse kelimelerin, sana daha hızlı geri döner ve sen de kalırsın öylece! Ya söylediklerini karşılayabilme kapasiteni artıracaksın ya da yenileceksin! Kime mi? yenileceksin! Tabi ki kendine..

...

 “Sen ne plan yaparsan yap, hayatın seninle ilgili başka bir planı vardır” sözüne konuyu bağlamak istedim ve bağladım. Şöyle de devam edeyim;

‘İnsanoğlu bir şeyler planladığında, Tanrı yukarıdan gülümsermiş”..

Yıllar önce, bir kitabın satır aralarında bu cümleye rastlamıştım. Ve bunu okuduğum günden itibaren bir şeyleri planlamayı, daha doğrusu; ‘planlı-programlı’ bir şekilde yaşamayı bıraktım..

Sen de, ‘Planlar’ yerine, yapmak istediklerini koy not defterine. Önce iste, sonra da yapmak için çabala. Bir yere mi gitmek istiyorsun? O zaman gitmeye azmet ve gitmenin koşullarını oluştur. Önümüzdeki sene giderim deyip de erteleme zamanı ve hayatı. Mesela; ‘Kısmet’, ‘Bakarız’ gibi kelimelere yer verme hayatında. Uzun vadeli planlar yapma! Kim bilir, belki de bir sonraki yazı göremezsin..

Çünkü hayat böyledir. Bir şeylere ulaşmak için planlar yaparken, kaçırdıklarından ibarettir. Planlar yaparsın ama hiç aklında olmayan bir durumun ortasında bulursun kendini. Böyle olunca da, üzülsen mi, sevinsen mi, bilemezsin. Sevinç ve hüznü bir arada yaşarsın..

...

Ben de, bu sefer ne yazacağımla ilgili hiç birşey düşünmeden bilgisayarımın karşısına geçtim. Beş on dakika bakıştık öylece. Sonra da aklıma, insanın plan, program yapmadan da yapmak istediklerine ulaşabileceği fikri takıldı ve ortaya da böyle bir yazı çıktı..

Soru sorarak başladım, son bir soru ile bitireyim yazımı izninizle;

Hayatınla ilgili ileriye dönük yapmış olduğun planlar bir yerden sonra seni kendine mahkum edecektir. Bu yüzden  tekrar söylüyorum; Asla ‘asla’ deme ve hayat ile ilgili çok fazla plan yapma. Çünkü; nasılsa hayatın seninle ilgili bir çok planı vardır..

Değil mi?

...

Mutlu kalın..

Sevgilerimle,
Atiye BIÇAK.



You Might Also Like

0 yorum: