İstemek! Gerçekten 'İstemek' ...

00:32 Unknown 1 Comments


Okuyacağınız bu yazıyı daha önce yazmak ve yayınlamak “İsterdim”! Farkındaysanız tırnak içerisine alarak söyledim. Ama bazen ne kadar çok istesek de olmuyor. Daha önemli veya bir takım zorunluluklar isteklerimizin önüne geçebiliyor. Bir söz vardır, hani derler ya; “Evdeki hesap çarşıya uymaz”, benimki de, işte o hesap..

O zaman şimdi yazıma devam edebilirim..

“Yanılıyorsun! Sen istediğini yaptın diye, herşey istediğin gibi olacak mı sanıyorsun?”. Bu cümlemi hatırlayanlar olacaktır. Böyle bir söz takılmıştı aklıma ve buradan güzel bir blog konusu çıkarabilirim diye kısa bir süre önce sizlerle de paylaşmıştım..

İstekler..! Ah o hiç bitmeyen istekler ve insanoğlu..

Şu insanoğlu çok garip bir varlık; Sen verdikçe, daha fazlasının istiyor. İstediği olmayınca, olana kadar zorluyor. Bazen amacına ulaşıyor, bazen de işler hesap ettiği gibi gitmeyince sorgulamadan yargılıyor, önyargının en alasını yapıyor, hatta senden kötüsü bile yoktur artık!
Olmuyor işte! Sen ne kadar çok istesende, bazı şeyler senin istediğin gibi gitmiyor. İstediğin kadar denesen de, sınırlarını zorlasan da, dünyanın en iyi insanı bile olsan, bazen olmuyor. Mesela; İyi bir arkadaş olmak istersin, iyi bir sevgili, iyi bir evlat, iyi bir öğrenci, iyi bir kariyer sahibi olmak istersin, güzel bir aile ortamın olsun istersin, evinde huzurun olsun istersin veya hayatında çok fazla sorun olmasın istersin. Aslında çok fazla birşey istemezsin ama tam olarak ne istediğini de bilmezsin. Bence bir an durup düşünmelisin; Gerçekten istediğin için mi, yoksa egonu tatmin etmek için mi istiyorsun?

Ferrarisini Satan Bilge’nin yazarı Robin Sharma şöyle diyordu;

 - Yaşamda komik olan ne, biliyor musun?
 - Söyle..
 - Çoğu kimse gerçekten neyi istediğini ve bunu nasıl elde edeceğini anladığında artık çok geç olmuştur. “Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse” deyişi o kadar doğru ki..

Çoğu zaman, ne istediğini bilemiyorsun. Ve istediklerin olmadığı zaman herşey anlamsızlaşıyor. Öyle değil mi? O kadar anlamsızlaşır ki, insan kendini boğulur gibi hisseder. Bütün nesneler üzerine gelir birdenbire ve seni anlamayan, boş konuşan, boş bakan insanlarla sonuçsuz cümleler paylaşmak zorunda kalırsın. Aklın ve yüreğin başka yerlerde olsa bile, bulunduğun ortamı terk edemezsin. Çünkü, hayatın gerekliliğidir bu, yani kurmuş olduğun düzenin getirdikleridir. Aslında sen, başka yerlerde,  bambaşka diyarlarda olmak istersin. Etrafındakilerin gözlerine bakarsın, farklı bir açı, farklı bir ışık yakalamaya çalışırsın ama yoktur ne yazık ki. Ve sen, belki bir gün değişir umudu ile aynı gözlere için titreyerek bakarsın..

Bana sorarsanız, isteklerin gerçekleşmesi biraz bilinç altı, biraz da kader ile alakalı bir durumdur.. “Nasipse olur” dedikleri ne kadar da doğrudur..

İsteklerin gerçekleşmesi biraz bilinç altı ile alakalı derken, çekim yasasından bahsediyorum. Çekim yasasına göre bir şeyi elde etmek için;

“Ne istediğinizi bilmek ve tanımlamak,

Tüm olumsuz ve sınırlayıcı inançları temizlemek,

İstediğinize sahip olmanın, onu yapmanın ya da o olmanın nasıl bir şey olacağını hissetmek,

İçgüdülerinize göre hareket ederken akışına bırakmak ve sonuçların kendilerini ifade etmelerine izin vermek”

...

Belki de kabullenmen gerekiyordur. Oysa sen, her daim çok inançlısındır. Olur dersin, elbet olacak. İyilik yaptığın zaman, iyilik görürsün ya da sevdiğin kadar sevilirsin sanırsın. Çünkü, işin temeline indiğinde, ailen tarafından, ‘iyi bir insan olursan, sana da iyi davranırlar’ yalanı ile kandırılmışsındır. Boş yalanlar bunlar. Yok öyle bir şey! Kabul etmen gereken bir şey var ki; Mutlu olman için istediklerinin gerçekleşmesi gerekmiyor ve sen öyle olmasını istiyorsun diye, herşey senin istediğin gibi olamaz. Keşke her istediğimiz hemen olsa değil mi? Olsa da mutlu olsak. Ama maalesef her istediğimiz hemen olmuyor. Ne yapalım peki? Oturup üzülelim mi? Bu neyi değiştirir?

Benden bir tavsiye;

“Önce, gerçekten ne istediğine karar vermelisin, gerisi zaten çocuk oyuncağıdır. Bundan emin olabilirsin”

...

Yarın sabah, konferans sunumu için İstanbul’da olacağım. Benim için önemliydi ve gerçekten isteyip, amacıma ulaştım..

Sen de iste.. Gerçekten iste ki, olsun..

Yazımın başında da söylediğim gibi; İstediğini yapmak için değil de, gerçekten istediğin için mücadele et...

Son bir şey daha eklemek istiyorum;

Ada’ya döndüğümde sizlere güzel bir sürprizim olacak :)

Her zaman söylediğim gibi,
‘Mutluluk sizlerle olsun’

...

Sevgilerimle,
Atiye BIÇAK.



1 yorum: