Hayallerin gerçeklerle buluşması ve mucizeler..

23:10 Unknown 0 Comments


“Var mı bugünden bir karın? Ne kattın, ne aldın yaşadıklarından? İnan ki boşuna değildin, Çünkü boşuna yaratılmadın. Şimdi bir hesaba çek kendini; Kuyu mu derindi bugün? Yoksa İpin mi kısaydı?”

Geçenlerde okuduğum bir kitapda, çok anlamlı bulduğum bu satırlara rastladım. Görenler hatırlayacaktır, instagram hesabımda da paylaşmıştım. Sonrasında ise sizlerden gelen yorumlar arasında “hayaller ve gerçekler” üzerine bir yazı yazmamı önerenler oldu. Ben de, sizler için bu haftaki yazımda bu konunun derinlerine inme kararı aldım..

Sorular sorarız hep kendimize; “Neden bu dünyaya geldim ve nereye gidiyorum?” diye. Bu sorulara verebilecek bir cevabımız varsa eğer, şanslıyız demektir bu hayat yolunda..

Düşündümde, insan zamanının nerede ise dörtte üçünü, gelecekteki kendini “mutlu ve tatmin olabilecek” yarınlar inşa etmek için harcıyor. Kendini iyi hissettirecek şeyler yapmak veya anın tadını çıkartmak yerine, gelecekteki refahı için sorumluluklar yüklüyor kendine. Burada söylemek istediğim, tabi ki anlık mutluluklar yaşayın demek değil. Ama yaşadığınız her anın tadını çıkartarak yaşayın. Geleceğe şartlanmadan. Aslında insan kendini “istiyorum” diyerek şartlıyor. Mesela, bir evlilik istiyor, araba istiyor, iyi bir iş istiyor, ev istiyor, geleceğe yarıtırım yapmak istiyor, çocukları için iyi bir gelecek istiyor, onu istiyor, bunu istiyor, istiyor da istiyor!! Tüm bunlar önemli isteklerdir elbet. Ama bunları elde edene kadar hayatının yarısından fazlasını harcamıştır. Geriye dönüp baktığında ise önemli olan “ne kadar yaşadım” ya da “ne yaşadım” diyebilmektir..

İnsan kendine karşı oldukça nankördür. Beş veya on yıl önce çok isteyerek elde ettiği şeyler bile, gelecekte onu mutlu etmezken; yapmayı istemediği ya da tercih etmediği şeyler bir zaman sonra hayıflandığı şeylere dönüşecektir. Gelecekteki kendin, onun için yaptıklarını takdir edebilir. Fakat, “şimdi” en iyi olacağını düşündüğün her ne ise, gelecekteki kendin için yeterince iyi olmadığını düşüneceğin gerçeğini değiştirmeyecektir..

Tam da bu noktada başlıyor anlatmaya çalıştığım şey; Hayal etmek ve gerçekleştirmek...

Hayatınızda nelerin olmasını isterdiniz? Ya da sorumu “Hayatınızda nelerin şu an olduğu gibi olmasını isterdiniz?” diye değiştireyim. Yapmak istedikleriniz için elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız, oyunu kazandınız demektir. Ve kendinizi şanslı sayabilirsiniz. Fakat,  bazı şeyleri yapmamış ya da yapamamış olmanın sıkıntısı içerisindeyseniz, çok çaba sarf etmeden ve de “hayal” etmeden öylesine yaşıyorsunuz demektir..

Hayal etmeden bir yerlere varmak mümkün değildir. Hayal etmek, elde etmenin yarısıdır derler. Farkında mısınız; çalışırken en çok ihtiyacımız olan diz üstü bilgisayarlarımız, elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarımız, sürdüğümüz arabalar ya da beğendiğimiz filmler vs. Aslında bunlarda bir zamanlar birilerinin hayalleriydi. Ve bu gerçeklerle tanışmamız birilerinin sayesinde oldu..

Hayallerinizin sadece “hayal” olarak kalmasını istemiyorsanız, onları kendi içinizde hissetmeli ve yaşatmalısınız. Ve bir gün mutlaka onlar gerçeğe dönüşecektir. Bu yolda önünüze engeller çıkacak, inişler ve çıkışlar olacaktır. Elbet kolay olmayacak ve yorulacaksınız. Ama yılmadan mücadele eder ve gerçekten inanırsanız içinizde yaşattığınız o sonuca ulaşabilirsiniz. Çünkü hayat, istediklerinize ulaşabilmeniz için, elinizden gelenin fazlasını yapmanızı bekler..

Kurduğunuz hayalleri, hissederek yaşar, azmeder ve yılmadan bu yolda devam ederseniz gerçekleşmeyecek hiç bir "hayal" yoktur..

Peki sizin, gerçekleştirmek üzere kurduğunuz hayalleriniz ne? Her ne ise asla peşini bırakmayın. Çünkü, size hayallerinizi gerçeğe dönüştürebilmek için ikinci bir hayat verilmeyecek..

Önemli olan o kuyunun derinliği değildir. Önemli olan elinizdeki ipin, kuyunun dibine kadar nasıl inebileceğidir..

Nasıl ki; gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın anıdır, hayatınızın en karanlık olduğu an da aydınlığa en yakın olduğu zamandır.. Bunu hiç bir zaman unutmayın!!

“Mücizeler hep vardır ve onları hayata geçirecek elmas taşları da bizleriz” demiştim..

Evet! Mücizeler her zaman vardır ve ben buna yürekten inanıyorum. Çünkü, onların hiç beklenmedik bir zamanda gelip kapımı çaldığına bir kez daha şahit oldum : ) ..

Kendinize bir hedef belirleyin, hayal edin, hissedin, isteyin ve sonuçlandırın.. Mucizelere de inanın..

Mutluluk sizlerle olsun...

Sevgilerimle,
Atiye Bıçak

You Might Also Like

0 yorum: