Mimar, yaşam alanlarının sanatçısıdır..

10:24 Unknown 1 Comments




Bildiğiniz gibi, Yakın Doğu Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi’nde yeni bir döneme bu hafta merhaba dedik. Bir kaç gün önce, mimarlık eğitim hayatına yeni başlayacak olan bir öğrencimiz bana; “Mimar olabilmem için, mimarlık eğitimim boyunca nelere dikkat etmeliyim?” diye sorunca bana da bloğum da yazabileceğim bir konu çıktı. Ben de bu haftaki yazım da, mimarlık öğrencilerine bir rehber olması amacı ile “Mimarlık konusu”na yer vermeye karar verdim..

Mimarlık; sadece bina tasarlamak ile sınırlı kalmayacak kadar geniş bir kavramdır. Mimarlık, insanın tüm yaşam alanını tasarlamasıdır. Yaşam alanı; İnsanın içinde yaşadığı çevrenin tüm öğelerinin bütünüdür. Peki nelerdir bunlar? Şehri, mahallesi, sokağı, binası, dairesi, odası, mutfağı, banyosu, bahçesi, oto parkı, otobüs durağı, havaalanı, cafesi, restorantı, mağazası, marketi, yürüdüğün yollar, meydanlar, müzeler, fabrikalar, iş yerleri v.s.. Bir yapıyı tasarlarken, yapının ulaşımı, çevresi ile olan bağlantısı ve uyumu da düşünülmelidir. Yapı tasarlanırken; imar yönetmenliklerine, mimari kurallara ve insanın ihtiyaçlarına göre mimar tarafından ortaya çıkartılır.

Mimar, yaşam alanlarının sanatçısıdır aslında. Ve de “Mimarlık”, bütün meslekleri içinde barındıran geniş bir sanat dalıdır. Bir mimar tasarladığı binanın içinde yaşayacak insanların kişiliğine ve mesleğine bürünür. Mesela; diş doktoru için klinik tasarlaması gerekirse, doktorun kiliniği için kullanabileceği gerekli tüm mobilyaları düşünmek zorundadır. Dolayısıyla da o doktorun kişiliğine bürünecektir. Ve bunu tasarlayacağı diğer tüm tasarımları içinde uygulayacaktır...

Mimarlık eğitim hayatına yeni başlayacak olan ve halen mimarlık eğitimine devam etmekte olan öğrenciler için, okumuş olduğum “Mimarlık okurken ne gibi faaliyetlerde bulunabiliriz?” başlıklı bir makaledeki maddeleri sizlere aynen alıntı yaparak aktarmak istiyorum izninizle... 

“1. Verilen eğitimle yetinmemek, işlenen ders konularını mimari kitaplar okuyarak, mimari yayınları takip ederek ve önemli mimarların yapıtlarını inceleyerek pekiştirmek,
  2.  Yapı fuarlarını ve dekorasyon fuarlarını takip etmek,
  3. Yaz aylarında bir mimari ofiste staj yapmak. Bu mimari eğitimin zorunlu bir öğesidir. Sadece staj defterlerini doldurmak değil, geleceğinize yatırım yaptığınızın farkında olarak stajınızın hakkını güzel çalışarak vermektir,
 4. Şantiye mimarlığını öğrenmek, şantiyede şantiye mimarı ile birlikte asistan olarak, oradaki işleri anlamak, öğrenmek, her şeyi sormak. Sadece bakmak değil, anlayarak öğrenmek. Mimari çizimler ile şantiye uygulamaları bazen birbirini tutmayabilir. Mantıklı ve uygulanabilir tasarımlar yapmak için şantiye tozu yutmuş olmanın büyük faydaları görülecektir,
 5. Sosyal olmak, ekonomik olarak bütçenizin elverdiği oranda hayata karışmak, seyahat etmek, gezmek, gezilen yerleri artısı ve eksisi ile incelemek. Yani sadece okul-ev arasında gidip gelmemek. Aynı zamanda sosyalleşerek çevrenizi de genişletmek. Çevrenizi genişletmekle hem danışabileceğiniz kişi sayısını artırır hem de potansiyel çalışma imkanları, potansiyel müşteriler yaratırsınız,
 6.  Bulunduğunuz şehrin “Mimarlar Odasının” faaliyetlerini takip etmek. Düzenlenen mimari konferansları takip edip, katılmak,
  7. Türk Mimarlık dünyasındaki gelişmelerden çeşitli web sitelerini takip ederek haberdar olmak”.

Ve son olarak, kalabalıkları yalnızlaştıran da, yalnızlığı mekanlarla kalabalıklaştıran da mimarlardır deyip, herkese güzel hafta sonları diliyorum...


Sevgilerimle;

Atiye Bıçak..



You Might Also Like

1 yorum: