Umut hep vardır ve elmas taşlarını harekete geçirecek olan sizsiniz...
“Cennet ve
cehennemi ayni anda yaşıyorum” dedi.
Hayat o na
acımasızca davranmıştı. Oysa o sadece huzurlu bir yuvası ve sakin bir hayatı
olsun istemişti. Daha önceki mutsuzluklarının kalıntıları silinmeden, yenileri
eklenmişti hayatına. Bundan sonra, yaşamının geri kalan devamında mutlu olmak
istiyordu. Bunun için ne gerekirse yapacaktı. Ve geçmişteki acılarına perde
çekip, yeni başlangıç yapmaya karar verdi. Kararlıydı ve umutluydu...
Bir önceki yazımda, yeni başlangıçlar ve yeni
umutlar üzerine yazmak isterken, kurgu birdenbire menfaate dönmüştü. Bu
nedenle, yeni umutlar ve yeni başlangıçlar konusuna bu yazımda, yukarıda yazmış
olduğum kurgu ile devam etmek istiyorum.
Başlamak; Yeni bir sayfa açmak, mazideki kederleri
ve acıları unutarak geleceğe umutla bakmaktır. Yeni bir sayfa açmak, kolay
değildir. Zahmetlidir ve zordur. Ama yeni bir başlangıç yapmak, yeniden doğmak
ve yaşama tutunmaktır. Önce yapabileceğine inanmak, sonra ise bunun için
çabalamak gerekir. Başlangıçlar bize, yorulmadan, yılmadan yola devam etmeyi
öğreten elmas taşlarıdır.
Bu bağlamda, bazı yazarların ve düşünürlerin
“başlangıç” için söylediklerini birlikte okuyalım...
˜ “Her
şeyin en mühim noktası, başlangıcıdır”.
˜ “Başlamak için
şartların mükemmel olmasını beklemeyin. Şartları mükemmelleştiren başlangıcın kendisidir”.
˜ “Hayatta bazı şeyler,
gittiğiniz yönün tam zıttına bilinçli bir sıçrayış yapmakla kazanılır”.
˜ “Kimse geçmişe gidip,
yeni bir başlangıç yapamaz; Ama bugün başlayıp, yeni bir son yazabilir”.
˜ “Başlamak için en uygun
zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin. Şimdi başla! Şu anda bulunduğun yerden,
elindekilerle başla”.
˜
“İyi bir başlangıç,
yarı yarıya başarı demektir”.
Yeni bir sayfa açmak için doğru zamanın gelmesini beklemeyin.
Çünkü öyle bir zaman yoktur. Bir mucizenin olmasını da beklemeyin. Unutmayın
ki, mucize sizsiniz. Başlangıçlar elmas taşları olsa da, elmas taşlarını
harekete geçirecek olan sizlersiniz.
Umut! Yaşam olduğu sürece, umut hep vardır. Hayata
gözlerinizi açtığınız her günün değerini bilip, umudun temelleri ile
hayatınızın rotasını dilediğiniz gibi çizebilirsiniz. Hayatın hiç bitmeyeceğini
düşünüp geleceğe odaklı yaşarsanız, anı kaybedersiniz. Yaşamı ve hayatınızda
yapmak istediklerinizi ertelemeyin. Küçük de olsa hayallerinizin ve
umutlarınızın peşinden koşun. Yaşamın, hiç ummadığınız bir zamanda can
bulabileceğini unutmayın. Umudun, ancak siz istediğinizde kapınızda
belireceğini bilin. Her anınızı yaşarken, sadece şunu hatırlayın; “Hayat
gerçekten çok kısa”. Hayat sadece “şimdi”dir. Ve şimdinin ise bir tekrarı daha
yoktur. Dün bitti, yarın ise gelecek. Yaşamak için sadece “şimdi” var. Şair
Nazım Hikmet’in dediği gibi;
“Yaşamak şakaya
gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın. Bir sincap gibi mesela, Yani,
yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden. Yani bütün işin gücün
yaşamak olacak”.
Yaşadığınız her anı, mutlulukla, umutla ve büyük bir
ciddiyetle yaşamanız dileğiyle.
Sevgilerimle,
Atiye Bıçak
0 yorum: