Bazı şeyler 'Değerlidir' ...

12:00 Unknown 0 Comments


Tanıdık bir hikaye ile başlayım bu hafta yazıma;

“Baba işten yorgun argın eve geç gelmişti..

Baba ile çoçuk arasında şöyle bir konuşma geçti;

Çocuk: Baba, bir şey sorabilir miyim?

Baba: Evet..

Çocuk: Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?

Baba: Bu senin işin değil..

Çocuk: Babacığım lütfen, bilmek istiyorum..

Baba: İlle de bilmek istiyorsan 20 lira..

Çocuk: Peki bana 10 lira borç verir misin?

Baba: Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat..

Çocuk sessizce odasına çıkıp, kapıyı kapattı.

Adam sinirli sinirli ‘Bu çocuk nasıl böyle şeylere cesaret eder’ diye düşündü. Aradan bir saat geçtikten sonra adam biraz daha sakinleşti ve çocuğa parayı neden istediğini bile sormadığını düşündü. Belki de gerçekten lazımdı..

Yukarı çocuğunun odasına çıktı ve kapıyı açtı. Yatağında olan çocuğa; ‘Uyuyor musun?’ diye sordu. Çocuk; ‘Hayır’ diye cevap verdi..

‘Al bakalım, istediğin 10 lira. Sana az önce sert davrandığım için üzgünüm. Ama uzun ve yorucu bir gün geçirdim’ dedi..

Çocuk sevinçle haykırdı; ‘Teşekkürler babacığım’..

Hemen yastığının altından diğer buruşuk paraları çıkardı. Babasına baktı ve yavaşça paraları saydı. Bunu gören adam iyice sinirlenerek; ‘Paran olduğu halde neden benden para istiyorsun? Benim, senin saçma çocuk oyunlarına ayıracak vaktim yok’ diye kızdı..

Çocuk; ‘Param vardı ama yeterince yoktu’ dedi ve yüzünde mahcup bir gülücükle paraları babasına uzattı;

‘İşte 20 lira.. Senin bir saatini alabilir miyim? Yarın bir saat erken gelebilir misin? Seninle akşam yemeğini birlikte yemek istiyorum’ dedi”

...

Evet! Bazı şeyler çok değerlidir...

Bir de Can Dündar’ın ‘İyi Düşünün’ adlı şiirindeki bazı mısralardan bakalım hayattaki değerli şeylere;

“Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?

  Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?

  Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?

  Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?

  Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?

  Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?

  Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?

  Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?

  Çimlere uzandığınız oldu mu?

  Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?

  Kaç kez kuşlara yem attınız?

  Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?

  Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?

  Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?

  Kimseyle barıştınız mı bu yıl?

  Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?

  İyi bir yılın, bunlar gibi birçok ‘küçük şeylere’ bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl?

  Yayılın çimenlerin üzerine.. Acele edin.. Er veya geç.. Çimenler yayılacak üzerinize..”

...

Bunlar, çok basit, derin ve anlamlı sözler. Ama insanlar, amaçlarına ulaşmaya çalışırken bu küçük şeyleri farkedip, mutlu olmak yerine; Hayatın, sevginin, ailenin, dostluğun ve aşkın değerini unutuyor ve karşısındaki kişiyi hiç düşünmeden kırıyor..

Bazıları ailelerini hiçe sayıp, acı çektiriyor..

Bazıları dostluğun, arkadaşlığın kıymetini bilmeyip, küçük sebeplerden dolayı kaybediyor..

Bazıları ise, aşk kolay yakalanır sanıyor..

Zaman çok hızlı geçiyor..

Hayat ise çok kısa..

Değerini bilin..

Mutlu kalın..
Sevgilerimle,
Atiye BIÇAK.












You Might Also Like

0 yorum: